Sözlükte “kendisine rağbet edilen şey, bol ve değerli bağış” anlamındaki “ragibe”nin çoğulu olan Regaip kelimesi hicrî takvime göre yedinci ay olan Recep ayının ilk perşembesini cumaya bağlayan geceye kandil olarak ad olmuştur.

Dinimizde savaşmanın haram sayıldığı aylardan biridir Recep ayıdır.

Rahmân ve Rahim Olan Allah'ın adı ile
Gökleri ve yeri yarattığı gün, Allah’ın kitabında olan şudur: Allah katında ayların sayısı on ikidir; bunlardan dördü haram aylardır. İşte doğru hesap budur. Bu aylarda (savaşıp da) kendinizi kötü duruma düşürmeyin! Ama müşrikler (bu yasağı dikkate almayıp) sizinle nasıl bütün aylarda savaşıyorlarsa siz de onlarla o aylarda savaşın! Bilin ki Allah, yanlışlardan sakınanlarla beraberdir.
(Tevbe Suresi 9/36)

Tefsir ve tarih kitaplarında, haram aylarla ilgili bu önemin hac ibadetiyle ilgili olduğu düşünülmektedir. En doğrusunu Allah bilir.

Rahmân ve Rahim Olan Allah'ın adı ile
Sana haram aylarını, o aylarda savaş yapmayı soruyorlar. De ki: O aylarda savaş büyük günahtır. Ama (insanları) Allah’ın yolundan engellemek, Allah’ı ve Mescid-i Haram’ı görmezlikte direnmek ve halkını oradan (Mekke’den) çıkarmak Allah katında daha büyük günahtır. O fitne (savaş ateşi) adam öldürmekten beterdir. Güçleri yetse sizi dininizden döndürünceye kadar sizinle savaşı sürdürürler. Sizden kim dininden döner ve kâfir olarak ölürse yaptıkları şeyler dünyada da ahirette de boşa gider. Onlar cehennem ahalisidir, orada ölümsüz olarak kalacaklardır.
(Bakara Suresi 2/217)

Rahmân ve Rahim olan Allah'ın adı ile
Ey inanıp güvenenler! Allah’a kulluğun simgelerine, haram aylara, hacıların yanlarında getirdikleri kurbanlık hayvanlara, onlara takılan gerdanlıklara, Rablerinin ikramını ve rızasını elde etmek için Kâbe’ye yönelenlere saygısızlık etmeyin. İhramdan çıktığınızda avlanabilirsiniz. Mescid-i Haram’a girmenizi engellediler diye bir topluluğa olan nefretiniz, sizi aşırılığa sürüklemesin. Erdemli olma ve takva /yanlışlardan korunma/ konusunda birbirinizle yardımlaşın ama günah ve taşkınlık konusunda yardımlaşmayın. Allah’a karşı yanlış yapmaktan sakının. Allah’ın cezalandırması çetindir.
(Maide Suresi 5/2)

Recep ayının ilk Cuma gecesine isabet eden gece de yanlış bir inanışla Regaip Kandili Gecesi olarak kabul edilmektedir.

Regaip gecesi ile ilgili olarak halk arasında meşhur olan Regaip namazıyla ilgili rivayeti, 1023 (hicri 414) yılında vefat eden Ali b. Abdullah b. Cehdâm isimli Mekkeli sufi bir zatın ortaya çıkardığı kaynaklarda belirtilmektedir. Yine kaynaklarda Regaip gecesiyle ilgili özel ibadet ve kutlamaların hicri 4. yüzyılda (miladi 10. yy) ortaya çıktığına ve bu gecenin ilk defa “kandil” olarak kutlanmasına hicri 448 (m. 1056) yılında Kudüs’te, 480 (m. 1087) yılında da Bağdat’ta kutlanmaya başladığına dikkat çekilmektedir.

Bizde ise bu gecelere; Osmanlı padişahı II. Selim döneminde (1566-1574) camiler aydınlatılıp minarelerde kandiller yakılarak kutlandığı için kandil geceleri denilmiştir.(İslam Ansiklopedisi)

Allah’ın selamı üzerine olsun Hazreti Muhammed’in Regaip gecesinde ana rahmine düştüğü, Recep ayının ilk perşembe günü oruç tutup gecesinde Regaip namazı adıyla bir namaz kılmanın sevap olduğu ve bu gecenin birçok faziletinin bulunduğu yönündeki rivayetlerin uydurma ve asılsız olduğu hadis âlimlerince belirtilmiştir.
İslâm âlimlerinin büyük bir kısmı Allah’ın selamı üzerine olsun Hazreti Muhammed ve sahabe dönemlerinde böyle bir gecenin bilinmediğini ifade etmektedirler.

Kandil geceleri kutlanmasının diğer dinlerin veya dini görünümlü olup kitaplarını parça parça edenlerin etkisi ile ortaya çıkarılan bir bidat /sonradan ortaya çıkan/ olduğu doğrudur.

Dolayısıyla bu gecede özel bir ibadet yapmanın Allah’ın emir buyurmadığı ve dinde yeni ibadet ortaya konması anlamına geleceği, Allah’ın selamı üzerine olsun Hazreti Muhammed tarafından genel olarak bidatlerın yasaklanmasının, bu sebeple Regaip günü ve gecesinde muayyen ibadetler yapmanın dinen sakıncalı olduğunu belirtilmektedir.

Rahmân ve Rahim olan Allah'ın adı ile
Dinlerini parça parça edip belli kişiler etrafında toplananlar var ya! Sen hiçbir konuda onlardan değilsin. Onların işi Allah’a kalmıştır. Daha sonra Allah, yaptıklarını kendilerine bildirecektir.
(En'âm Suresi 6/159)